De"miş

Desem nafile, demesem gönlüm razı değil -Fuzuli

Monday, December 25, 2006

"Baile Átha Cliath"

"Dublin", 'Dubh' ve 'Linn' sözcüklerinin ingilizceleştirilmesinden (anglosaksizasyon) başka bir şey değil aslında. Irlandaca'da siyah göl-'black pool' demek.

Şehrin modern İrlandaca'daki adıysa oldukça ilginç: "Baile Átha Cliath", İngilizcesi 'The Town of the Ford of the Reed Hurdles'; yani, etrafı sazlık çitlerle çevrilmiş sığ geçit şehri.. Bu uzun isim, biraz Kızılderililer'i çağrıştırsa da, aslında MS 988 yılında Kral Mael Sechnaill II'nin, 2 şehri birleştirmesine bir atıf.

Bazı kaynaklar, İzlandaca 'djúp lind'in (derin havuz-'deep pond') değişerek Dublin'e dönüştüğünü iddia ediyorlar.

Gerçek hatıralara; hatıralar hikayelere; hikayeler, efsanelere karıştıkça; bizlere de anlatacak ve dinleyecek bir şeyler çıkıyor.

Sunday, December 24, 2006

Veni


İlk çakılan ders.. Sabahın 8'inden itibaren dolan anfi. O bir Boğaziçi fenomeni : Ercüment Ortaçgil, Bülent Ortaçgil'in, nev-i fazlasıyla şahsına münhasır kardeşi. Bir hocayla yaptığım ilk ve son röportajın nesnesi. Kalbimizde her zaman ayrı bir yerin olacak. 'Ortaçgil' dendiğinde, hep beraber gülümseyip aynı duyguyla dolacağız, hangi zamanda, yerde ve mekanda olursak olalım.

Make-up'ına girip 15'imiz birden "0" aldığımızda bile, bize çok şey öğrettin.

O yüzden başlarken; dolu anfiye girip en öne sandalye attığımız, beyaz peynirli tost-çay ile kahvaltı ettiğimiz günlerin hatırına, reverans yapıyoruz...
 
Clicky Web Analytics